Değerli okuyucular bu haftaki yazımda son dönemlerde yapılan zamları kaleme almak istedim ama!Özelikle faturalardaki artışla birlikte asgari ücrete yapılan zammın aslında bir şey ifade etmediği gözle görülür bir hal aldı. Yazık milletimize! Pandeminin etkilerini henüz üzerimizden atamamışken, birde ekonomik kriz vurdu hepimizi. Artık akla zarar bir durum ile karşı karşıyayız. Ne denir bilinmez ya!!! İşte tam o durumdayız. Çarşı pazar her şey ateş pahasına geldi vatandaş doldu taştı. Akaryakıt zamlarını dile getiremiyoruz bile. Her gün yeni bir zam. İlginçtir ki dolar 17 civarında ilen akaryakıt daha ucuzdu. Dolar düştü akaryakıt yükselmeye devam ediyor. Burada kimi suçlayacağız bilemiyoruz. Git gide fakirleşiyor, yoksullaşıyoruz. Böyle zor bir süreçte yazacak pek bir şey de kalmıyor gerçekten. Üzülüyoruz ve hala umudumuzu ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bir şey olmalı, bir çözüm bulunmalı diyoruz. İnsanların bu kadar zor günler geçirdiğini görüp sesiniz kalmak insanın vicdanını sızlatıyor açıkçası. Birde gündem değiştirmek ülkemizde ne kadar kolay. İnsanların değerleri ile oynayan bir düzen kurulmaya çalışıyorlar. Biri ortaçağ diyor, diğeri cahil diye ekliyor. Birileri 4 bin TL?lik atkıları ile siyaset şovu yapıyor. Nerden baksan tutarsızlık adeta. Sizce de birileri bizlere haksızlık etmiyor mu? Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa s.a.v. sözü geliyor dilimin ucuna... 'Haksızlığın karşısında susan dilsiz şeytandır.' Değerler ile, geleceğimiz ile, umudumuz ile oynamayın. Biz yarınlara umutla bakan bir milletiz. Artık bizleri yormayın. Faydanız yok görüyoruz bari mezarımıza taş atmayın? Yeter?. Söyleyecek daha pek çok cümlem var ama yazmak açıkçası içimden gelmiyor... Nasıl olsa kurulu düzenleri bozulmasın diye makam ve mevkii uğruna bunca susan insan varken... Sizde susun? Koltuklar sizin olsun? Bir sonraki yazımda tekrar görüşmek üzere...