Nereden tutsam elimde kalıyorsun. Bazı basını da kendine benzettin. Semih Cemşit sana özeniyor ama oda senin marifetin. Bak kırk yıllık solcular, senle bi acayip oldular. 

Rahmetli Ozan Arif’in bi şiiri geliyor senle aklıma. 

Haylini gördüğün şeyin düşüne yatma. Seni çırak çıkartırlar, demedi deme… 

Müzmin muhalifliğiniz algınızı çürütmüş ve kalpleriniz katılaşmış. Öküz altında buzağı aramayın. İnsanların kıstası ve değerlendirmesi sizin sığ fikirlerinizle, haber verme şeklinizle şekil almaz. Tam tersine yaptığınız, oluşturmak istediğiniz algı zorbalıktır. 

Şer ittifakının gen haritası belli artık. Nereden vurursan vur, ses aynı ağızdan çıkıyor. Sizi gidi beni bilmez fitneciler sizi. Emek hırsızı cambazlar. Şebeklik yaptığınız abilerinize “Nasıl olmuş? Yoksa, abi yaz yolla mı?” dediniz. Ne farkı var demeyin. 

Konu nereye geldi. 

Yunus der ki: “Hiç hata yapmayan insan, hiçbir şey yapmayan insandır ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.” (Bu sözün sahibi Emre olan Yunus, bizde olan değil karışmasın!) 

Biz de demiyoruz ki “Biz hatasızız” 

O sebeple; sen ve avenen, sana özenen medya mensubumsu tipler… Biz ‘kul’uz’ hata bizim için, siz İlahlaşmış tiplerinizle hatasızsınız anladık. Birde çok zekisiniz. Hatta o kadar zeki ki insanların anlamadığını anlamak ve anlatmakta üzerinize yok… 

Hırsınız sizi vicdanınızdan alıkoymasın ona da kulak kabartın, netice de Allah var. Mahşer var. Hesaplaşma var. Terazi var… 

Sözü uzatmayalım yine Yunus Emre der ki: “Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.”

“Sarı Çizmeli Mehmet Ağa bir gün öder hesabı” demiş çağımızın Yunus’u, Barış. Unutmayın siz azdıkça, Allah Musa’lar yollamaya muktedirdir.