ÜZEYİR YİĞİT, Ya arkadaş “imam olmadan minbere çıkmaya çalışmayın.”
Turgut Özal Anadolu Lisesi ve üzerinden yürütülen tartışmalara kayıtsız kalamadım.

Haberi Sesli Dinle
Neticede olay velilerin ve öğrencilerin mağduriyetinden kopartılıp, üzerinden siyasi linç ve itibar suikastı boyutuna kadar ulaştı. Kendi gözlerinde ki merteği görmeyen bir siyasi partinin müzmin muhalifi ve hadsiz meclis üyesi bi gaza geldiler bi gaza geldiler tutmasak eski ortakları Tanju Özcan gibi Ankara’ya yürüyecekler.
Ya arkadaş “imam olmadan minbere çıkmaya çalışmayın.”
Derdiniz sahiden okul veya öğrenciler olsa vallahi elinizi öperim. Ama sizin derdiniz fitne fesat. Faruk Özlü bu şehre iki yıl içinde iki önemli okul bırakıyor. Biri 48 dersliği olan Kasım Aktaş, bu okul için bir abimiz (aslen Düzceli değil) bağış yaptı. İkincisi 24 derslikle Azmi Milli, bu okul içinde Düzce’de tek başına bir bağışçı olmadığı için Faruk Bey bir çözüm buldu ve erinmeden derslik derslik bağışçı buldu takip etti. Siz kendi ayağınızla gelip ya arkadaş bırak bir sınıf yaptırmayı iki tane sıra, bir tabure verelim mi dediniz de bağırıyorsunuz?
Siz ki! İşler hızlı yapılsın diye Minaresi bir hayır sever tarafından karşılanacak camii için fitne peşine düştünüz, okul üzerinden de dindarlık yapacak kadar bukalemun gibi hareket ediyorsunuz…
Yunus, sen yanında çalışan personelin SGK ve maaşına göz dikmiş adamsın. (Dolandırıcı demeyeceğim sonra küsüyorsun) Derdin ney paşa senin?
Ender, ah Ender ah sana çok şey derim de…Baban çok muhterem bi abimiz. Sen ki içinde kiracısı olan yere ahlaksız bir teklifte bulunacak kadar gözü dönmüş birisin. Sana mi, senin vatandaş sevgine mi inanacağız.
Yav hele bi gidin… Herkes işine gücüne baksın.
Bir toplantı tertipleniyor, basının orada olmasın da bi mahsur yok bana göre hatta olmalı da. Ama niyet bir okul inşası değil netice de olayı ilk yazan çizen arkadaşların bazıları okul kalitesi ve veli hatta öğrenci kalitesi üzerinden yürüdü.
Yani Turgut Özal velileriyle Mustafa Kemal velilerini, öğrencilerini kıyaslayarak yol almaya çalıştı. Dertleri uzlaşı olsaydı farklı bir pencereden bakarlardı.
Mesela Turgut Bey veli bile değilsin, ne işin var her okulda desem? Nevzat Bey iyi niyetliysen, bir kampanya başlatsaydın “Bir derslik benden, bu sene olmadı sömestir tatiline okulumuz olsun” diye. Günaha mi girerdin?
Beden dili, kalp gözü, hal lisanı diye şeyler vardır Ender! Senin yüzünden istifa eden meclis üyemiz ve partiye verdiğin zarar yetmedi mi?
Bu şehrin bir Faruk Abisi var ve bu okulu yaptıracaktır.
Editör: D. Analiz
Yorum Yap