Organ ve Doku Bağış Haftasında Önemli Farkındalık
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ ve Doku Bağış Koordinatörlüğü, 3-9 Kasım Organ Bağış Haftası kapsamında Tıp Fakültesi Hastanesi’nde açtığı stant ile toplumsal farkındalık oluşturulmasına katkı sağlıyor.

Haberi Sesli Dinle
Düzce Üniversitesi Organ ve Doku Bağış Koordinatörlüğü Birçok Faaliyete İmza Atıyor
Standın açılışında Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Muhammet Ali
Kayıkçı ile Hastane personeli yer aldı. Farkındalık standında; halkı doğru bilgilendirmek ve
bilinçlendirmek adına organ bağışının önemiyle ilgili bilgilendirici broşürler paylaşılarak sosyal bilincin
daha da artırılması amaçlanıyor. Konuyla ilgili düşüncelerini dile getiren Düzce Üniversitesi Tıp
Fakültesi Hastanesi Organ ve Doku Nakil Koordinatörü Doç. Dr. İlknur Suidiye Yorulmaz, “Her yıl 3-9
Kasım tarihleri arası Organ Bağış Haftası olarak kutlanmaktadır. Üniversitemiz Hastanesi Organ ve
Doku Bağış Koordinatörlüğü, toplumu organ bağışı hakkında bilgilendirmek, organ bağışını
arttırabilmek ve organ bağışı hakkında farkındalık yaratabilmek amacıyla çalışmalarına devam
etmektedir. Bu kapsamda farkındalık standları ve çeşitli etkinlikler düzenleyen Organ ve Doku Bağış
Koordinatörlüğü, bu yıl da Organ Bağış Haftası kapsamında Üniversitemiz bünyesinde birçok faaliyete
imza atıyor.” şeklinde konuştu.
“Organ Bağışının Önündeki En Büyük Engel Bilgisizlik, Eğitimsizlik ve Empati Yoksunluğu”
Organ bağışının, organları görev yapamayacak derecede hasarlanmış hastalar ve onların aileleri için
bir umut olduğunu belirten Doç. Dr. İlknur Suidiye Yorulmaz, halkımızın bu konuda
bilgilendirilmesinin bir zorunluluk olduğunu ifade ederek organ bağışının önündeki en büyük engelin
bilgisizlik, eğitimsizlik ve empati yoksunluğu olduğunu sözlerine ekledi. Eğitim ve farkındalık yaratma
açısından üniversitelerin çok büyük bir rolü ve sorumluluğu olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Yorulmaz,
bir umutla, bir o kadar da çaresizlikle organ nakli bekleyenler için tüm duyarlı vatandaşlarımızı organ
bağışına davet etti.
Organ nakli ve din konusunda açıklamalarda bulunan Düzce Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan
Yardımcısı Doç. Dr. Furat Akdemir ise, “Organ veya doku, ölü veya canlı bir insandan başka bir insana,
bir insanın kendi vücudundan yine kendisine veya bir hayvandan bir insana nakledilebilir. Her insan
yaşam süreci içinde mutlaka hasta olabilmekte ve farklı tedavi süreçleri yaşayabilmektedir. Organ,
doku ve kan nakli bu bağlamda, her birey için yaşamında karşılaşabileceği bir tedavi yöntemidir.
Geçmişte organ ve doku nakli gerçekleştirilebilen bir tedavi yöntemi değildi. Tıp ve bilimin gelişmesi
sonrası günümüzde organ nakli yapılmaktadır. İnsan sağlığı söz konusu olduğunda mutlak anlamda
tedavi edilmesi gereklidir. Organ ve doku nakline bu zeminde bakmak gereklidir. Kuran-ı Kerim; ‘Kim
bir insana hayat verirse, onun tüm insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı’ (Maide 5/32)
buyurulmuştur. Hz. Muhammed, (S.A.S.) tedavi olunması hakkında: ‘Tedavi olunuz; çünkü Allah her
hastalık için bir de deva yaratmıştır; bundan sadece ihtiyarlık müstesnadır.’ buyurmuş, kendisi de
hastalandığında tedavi olmuştur. (Ebu Davud, Tıb, 1; Tirmizi, Tıb, 2)” ifadelerini kullandı.
“Din İşleri Yüksek Kurulu Organ Naklinin Caiz Olduğunu Açıklamıştır”
Organ ve doku naklinin farklı boyutları olan bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Doç. Dr. Akdemir,
“Bu tedavi yöntemine olgusal bir zeminde bakmak ve değerlendirmek önemlidir. Dinin ve tıp ilminin
ortaya koyduğu veriler ve değerlendirmeler üzerinden konuya bakmak gereklidir. Tıp ilmi ve dinin
amacı ortaktır, temelde hedefleri insandır. Her şeyden önce her şeyin yasal, doğru ve insani zeminde
yaşanmasını sağlar. İnsan saygındır, sağlığı ve bedeni korunması gerekir. Organ ve doku nakli ile ilgili
Tüm İslami kurum ve kuruluşlar uygun görüşler ileri sürmüşlerdir. Bu konuda, Diyanet İşleri Başkanlığı
Din İşleri Yüksek Kurulu, 3.3.1980 tarih ve 396/13 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu
açıklamıştır.” sözleriyle açıklamalarına devam etti.
“Organ ve Doku Nakline Katılmak, Destek Vermek, Katkıda Bulunmak Dinî ve İnsani Bir Davranıştır”
Din ve tıp dünyasının organ ve doku nakline yaklaşımının insana saygı ve sağlığını koruma temelinde
olduğunu dile getiren Doç. Dr. Furat Akdemir, “Bu konuda bağışta bulunacak bireyin ve yakınlarının
görüşü ve onayı esastır. Organ naklinde bulunacak bireyin yaşamı sona ermeden, organ alınamaz,
yaşam hakkına ve bedenine dokunulamaz. Organ ve doku nakline katılmak, destek vermek ve katkıda
bulunmak dinî ve insani bir davranıştır. Her an karşı karşıya kalacağımız bir tedavi yöntemine önceden
destek vermek bir diğergamlık ve sorumluluktur. Bu alanda tedavi bekleyen binlerce hastaya yardımcı
olmak yine dini ve insani bir görevdir.” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Editör: D. Analiz
Yorum Yap